Dünkü Fenerbahçe maçı Kayserispor taraftarları açısından
öncesiyle sonrasıyla daha uzun sürüler konuşulacak ve yıllar
geçse de hep hatırlanacak olaylarla geçti. Öncelikle dünkü
yaşananların Kayserispor taraftarları açısından bir dönüm
noktası olması ve “yönetmekten aciz yöneticilere” karşı
gerçek tepkilerin ortaya konması açısından dikkatle irdelenmesi
gerektiğini belirtmek istiyorum. Peki yaklaşık bir haftadır neler
yaşandı gelin beraber bakalım.
“Gerçek”
Kayserispor taraftarları – gerçekten kastım sadece Kayserisporu
destekleyenler – yıllardır kendi şehrinin, yönetiminin İstanbul
takımlarıyla yaptıkları maçlarda Kayserispor ve Kayseri
aleyhinde yer alan hareketleri, açıklamaları ve tüm yaptıkları
ikiyüzlülüğe tepki olarak “Şehr-i Müdafaa” adı altında
hiçte azımsanmayacak katılım ile bir yürüyüş düzenledi.
Ruhsuz şehri biraz olsun canlandırmak ve Kayseri'de sadece Kayseri
takımlarının destekleneceğini gösterme adına güzel bir
organizasyondu. Belki de maç öncesi “yönetmekten aciz
yöneticilerin” engelleyemediği tek organizasyon oldu. Bu yürüyüş
Kayseri'de İstanbul takımlarına gelecek tepkilerin habercisiydi.
Yine bu hafta her
taraftarın yapacağı gibi rakibe yönelik pankart çalışmaları
yapıldı. Rakip Fenerbahçe olunca da şike sürecine gönderme
olarak “Merhaba $ike
Pardon Fenerbahçe” pankartı için hazırlıklar başladı.
Bununla beraber bireysel ya da toplu eski veya yeni başka
pankartlarda bu maç için hazırlanarak maça getirildi. Ancak
“yönetmekten aciz yönetimimiz” şike süreci ile ilgili
pankartı duyunca tüm tribüne ama sadece Kayserispor taraftarlarına
pankart yasağı getirdi ve pankartların içeri alınmasına izin
vermedi ve tribünlerin boş kalmasına sebep oldu. Ama yönetim asıl
engellemek istedikleri pankartın tribüne girmesine engel olamadı
ve maçta açılan tek pankart asıl yasaklamak istediği pankart
oldu. Sonuç olarak “yönetmekten aciz yönetimin” bu hareketiyle
televizyondan veya stadyumdan maçı izleyenlerde Kayserispor
tribünlerinde böyle bir maçta bile pankart açılmamış algısı
oluşarak zaten ön yargılı olunan Kayserispor taraftar profiline
bir olumsuz durum daha eklenmiş oldu.
Bunların
yanında Kayserispor taraftarlarınca forumlarda ve sosyal medyada
biletlerin satışa çıkmasından itibaren geçmişte yaşanan acı
tecrübelerden ötürü misafir tribününün yer aldığı güney
üst kısımda Kayserispor için ayrılan yerlere Fenerbahçe
taraftarlarının gireceği, bu duruma yönetimin izin vermemesi
gerektiği defalarca dile getirdi. Bu durumda mutlaka yönetime de
ulaştı. Ancak tüm bunlara rağmen Fenerbahçe taraftarlarının
kendilerine ayrılan tribün dışında yan tribüne girmelerine ses
çıkarılmadı ve Kayserispor taraftarlarının hakları resmen gasp
edildi. Asıl alınmaması gereken rakip taraftarlar olması
gerekirken, kendi şehrimizde kendi emniyetimiz kendi tribünlerimizde
bizlerin “can güvenliğini sağlayamayacağı” gerekçesi ile
atkı ve formaları çıkararak tribüne girilmesini isteyerek
emsaline az rastlanır bir rezilliğe imza attı. Evet yanlış
okumadınız Kayseri'de Kayserispor tribünlerinde emniyet
taraftardan Sarı - Kırmızı forma, atkı vb. eşyaları saklanarak
taraftar güney üst tribününe alındı. Karşı çıkan tepki
gösteren taraftarlarda polis tarafından joplandı. Ve maç
başlamadan da maraton kapıları açılarak güney üstte bulunan
Kayserispor taraftarları maraton tarafına taşındı. Böyle bir
ortamda maç boyunca güney üst tribünde bulunan Fenerbahçe
taraftarlarınca alt tribünlerde yer alan Kayserispor
taraftarlarının kafasına atılan maytap, çakmak ve diğer
cisimlerin atılmasını emniyet tarafından engellemek yerine
görevliler maçı izlemeyi tercih etti. Tüm bunların üstün
yetmezmiş gibi maç sonrası “yönetmekten aciz yönetim”
Kayseri Emniyetine teşekkür etti.
Kayserispor
taraftarlarını çileden çıkaran bir diğer olay ise Kadir Has
Stadyumunun değişik renklerde yanan dış ışıklarının iki gün
boyunca mavi olarak yanması oldu. Her ortamda İstanbul takımları
karşısında onlara şirin görünmek için uğraşan yönetim yine
yapacağını yaptı ve jest olarak mavi ışıkları yakarak
karşıladı rakibi.
İşte
böyle bir ortamda oynanan Kayserispor – Fenerbahçe maçının
öncesinde ve sonrasında yaşanan olaylara birde bu pencereden
bakmalı herkes. Kendi şehrinde yönetimi, emniyeti, belediyesi bir
olmuş rakip tarafa çalışırken, şehrinin takımını desteklemek
yerine İstanbul takımını destekleyen ikiyüzlü insanlar
mevcutken tek amaçları gönülden sevdikleri Kayserisporu
desteklemek olan “Gerçek” Kayserisporlulaın ortaya koydukları
tepkide sonuna kadar haklı oldukları inancındayım.
Amaç
Şehr-i Müdafaa idi ve hakkıyla yerine getirildi.




Hiç yorum yok:
Yorum Gönder